-
1 görev başında
on duty -
2 görev başında azarlama
absentee rate -
3 görev başında ölmek
die in one's boots -
4 görev
görev Amt n, Funktion f; Dienst(pflicht f) m; Pflicht(en pl) f; EDV Job m; POL Auftrag m, Mission f; Aufgabe f, Rolle f; allg Funktion f, Aufgabe f z.B. der Mandeln;(bir) görev almak eine Aufgabe übernehmen;görev başında bei Ausübung seiner Dienstpflichten;görevden çıkarılma Dienstenthebung f;-i göreve almak jemanden zu einem Amtsträger ernennen, jemanden einstellen;görevden alınması Amtsenthebung f;-e görev vermek einsetzen (A);görev yapmak Dienst tun; tätig sein; fig die Aufgabe (G) haben;açık görev freie Stelle, Vakanz f;askerlik görevini yapmak seinen Militärdienst ableisten -
5 görev
до́лжность (ж) обя́занность (ж)* * *1) до́лжность, круг де́ятельностиgörevler yüklemek — возлага́ть обя́занности (на кого-л.)
2) служе́бные обя́занности; до́лжность; фу́нкцияgöreve atanmak — быть назна́ченным на до́лжность
görev başında — при исполне́нии служе́бных обя́занностей
görevine başlamak — приступи́ть к исполне́нию свои́х обя́занностей; вступи́ть в до́лжность
görevini kötüye kullanmak — злоупотребля́ть свои́м служе́бным положе́нием
görevinden almak / uzaklaştırmak — отстраня́ть от занима́емой до́лжности
3) долг, обя́занностьgörev gereği — по до́лгу слу́жбы; ве́рный своему́ отцо́вскому до́лгу
görevini yapmak — испо́лнить свой долг
См. также в других словарях:
vazife kurbanı — is. Görev başında şehit olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
vazife şehidi — is. Görev başında şehit olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
zabıt tutmak — tutanak düzenlemek Şimdi bir zabıt daha tutsam görev başında memura hakaretten, sülaleni yakarım senin. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nöbet — is., Ar. nevbet 1) Sıra, keşik Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız. 2) Sıra ile yapılan görev, iş Karlı dağlar başında nöbet geceleri, siper içlerindeki yağmurlu uzun günler. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Hastalık sebebiyle titreme, yüksek… … Çağatay Osmanlı Sözlük